قُلِ ادْعُواْ الَّذِينَ زَعَمْتُم مِّن دُونِهِ فَلاَ يَمْلِكُونَ كَشْفَ الضُّرِّ عَنكُمْ وَلاَ تَحْوِيلاً
kulid'ûllezîne (kul udû ellezîne)
"o kimseleri davet edin" de
zeamtum
zanda bulundunuz
min dûni-hi
ondan başka
fe
o zaman, oysa, halbuki
lâ yemlikûne
güçleri yetmez, güce malik (sahip) değiller
keşfe
giderdi, kaldırdı
ed durri
darlık, sıkıntı
an-kum
sizden
ve lâ tahvîlen
ve değiştirme olmaz