وَإِمَّا تُعْرِضَنَّ عَنْهُمُ ابْتِغَاء رَحْمَةٍ مِّن رَّبِّكَ تَرْجُوهَا فَقُل لَّهُمْ قَوْلاً مَّيْسُورًا
ve immâ
ve eğer, şâyet, fakat, ama
tu'ridanne
sen yüz çevirirsin
an-hum
onlardan
ibtigâe
istedi
rahmetin
rahmet
min rabbi-ke
senin Rabbinden
tercû-hâ
onu ümit edersin
fe
böylece, o zaman
kul
de, söyle
lehum
onlara
kavlen
söz
meysûren
yumuşak, güzel