فَوَقَاهُمُ اللَّهُ شَرَّ ذَلِكَ الْيَوْمِ وَلَقَّاهُمْ نَضْرَةً وَسُرُورًا
fe
artık, oysa
vakâ-hum(u) allâhu
Allah onları korudu
şerra
şerr, kötülük
zâlike
işte böyle
el yevmi
gün
ve lakkâ-hum
ve onları kavuşturdu
nadreten
pırıl pırıl
ve surûran
ve sürur, sevinç