وَلَقَدْ جَاءتْ رُسُلُنَا إِبْرَاهِيمَ بِالْبُشْرَى قَالُواْ سَلاَمًا قَالَ سَلاَمٌ فَمَا لَبِثَ أَن جَاء بِعِجْلٍ حَنِيذٍ
ve lekad
ve andolsun
câet
geldi
rusulu-nâ
resûllerimiz
ibrâhîme
İbrâhîm (a.s)
bi el buşrâ
müjde ile
kâlû
dediler
selâmen
selâm
kâle
dedi
selâmun
selâm
fe mâ lebise
bunun üzerine, çok geçmedi (gecikmeden)
en câe bi
getirmesi
iclin hanîzin
kızarmış buzağı