لَهُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ وَإِنَّ اللَّهَ لَهُوَ الْغَنِيُّ الْحَمِيدُ
lehu
onun, ona ait
mâ
şey(ler)
fî es semâvâti
semalarda
ve mâ
ve şey(ler)
fî el ardı
yeryüzünde
ve inne allâhe
ve muhakkak Allah
le huve
mutlaka o
el ganiyyu
gani, mustağni, hiçbir şeye ihtiyacı olmayan
el hamîdu
hamdedilen