1. Kuran
  2. FURKÂN Suresi
  3. 36. Ayeti

فَقُلْنَا اذْهَبَا إِلَى الْقَوْمِ الَّذِينَ كَذَّبُوا بِآيَاتِنَا فَدَمَّرْنَاهُمْ تَدْمِيرًا

  • fe

    o zaman, bundan sonra

  • kulnâ

    biz dedik

  • ezhebâ

    git

  • ilâ el kavmi

    o kavme,

  • ellezîne kezzebû

    yalanlayanlar, yalanlayan kimseler

  • bi âyâti-nâ

    bizim âyetlerimizi

  • fe

    o zaman, böylece, sonra da

  • demmernâ-hum

    onları helâk ettik, yok ettik

  • tedmîren

    helâk ederek, yok ederek

FURKÂN suresi - 36. ayeti mealleri

  • Abdulbaki Gölpınarlı

    Derken delillerimizi yalanlayan topluluğa gidin dedik, sonucu, onları tamâmıyla helâk ettik.
  • Abdullah Parlıyan

    Ve onlara: “Siz ikiniz, mesajlarımızı yalan sayan şu toplumu uyarmaya gidin” dedik. Onlar da mesajlarımızı kabul etmeyince, o günahkar toplumun insanlarını kırıp geçirdik.
  • Adem Uğur

    Ayetlerimizi yalan sayan kavme gidin dedik. Sonunda, (yola gelmediklerinden) onları yerle bir ediverdik.
  • Ahmed Hulusi

    Sonra da dedik ki: "Varlıklarındaki işaretlerimizi yalanlayan o topluma gidin ikiniz!" Nihayet onları perişan ettik!
  • Ahmet Tekin

    Onlara:'Âyetlerimizi, mucizelerimizi yalanlayan kavme gidin.' dedik. Sonunda, yola gelmedikleri için onları yerle bir ettik.
  • Ahmet Varol

    Böylece onlara: 'Ayetlerimizi yalanlayan topluluğa gidin' dedik. Sonuçta onları temelli bir yıkıma uğrattık.
  • Ali Bulaç

    Böylece onlara: "Ayetlerimizi yalanlayan kavme gidin" dedik; sonunda onları (Firavun ve çevresini) kökünden darmadağın ettik.
  • Ali Fikri Yavuz

    “-Haydi âyetlerimizi yalanlıyan o kavme (Firavun’a ve kavmine) gidin.” dedik, (onlarda gittiler, tebliğ ettiler; fakat tekzip edildiler) nihayet onları, (Firavun ve kavmini) tamamen (boğarak) helâk ettik.
  • Bayraktar Bayraklı

    Demiştik ki: “Âyetlerimizi yalanlayan o topluma gidiniz!” Sonunda biz onları yerle bir ettik.
  • Bekir Sadak

    «Ayetlerimizi yalanlayan millete gidin» dedik. Sonunda o milleti yerle bir ettik.
  • Celal Yıldırım

    Onlara, âyetlerimizi yalanlayan millete gidin, dedik. (O millet buna rağmen yalanlama ve inkârdan vazgeçmeyince) çok geçmeden onları fena halde yok ettik.
  • Cemal Külünkoğlu

    Onlara: “Ayetlerimizi yalanlayan topluluğa gidin” dedik. Nihayet (hakka karşı inadına direndikleri için) onları (suda) batırıp yok ettik.
  • Diyanet İşleri (eski)

    'Ayetlerimizi yalanlayan millete gidin' dedik. Sonunda o milleti yerle bir ettik.
  • Diyanet Vakfi

    «Âyetlerimizi yalan sayan kavme gidin» dedik. Sonunda, (yola gelmediklerinden) onları yerle bir ediverdik.
  • Edip Yüksel

    'Siz ikiniz, ayetlerimizi yalanlayan şu topluma gidin,' dedik. Bunun ardından onları yakıp yok ettik.
  • Elmalılı Hamdi Yazır

    Haydi âyetlerimizi tekzib eden o kavme gidiniz, dedik, binnetice o kavmi tedmir ederek helâk ettik
  • Elmalılı (sadeleştirilmiş)

    Haydi ayetlerimizi yalan diyen o kavme gidin! dedik; sonunda o kavmi yerle bir ederek helak ettik.
  • Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

    «Haydi âyetlerimizi yalan sayan o kavme gidin» dedik. Sonunda (yola gelmediklerinden) onları yerle bir ettik.
  • Fizilal-il Kuran

    Onlara «Ayetlerimizi yalanlayan soydaşlarınızı uyarmaya gidin» dedik. Sonra o toplumu kökten yokettik.
  • Gültekin Onan

    Böylece onlara: "Ayetlerimizi yalanlayan kavme gidin" dedik; sonunda onları (Firavun ve çevresini) kökünden darmadağın ettik.
  • Hasan Basri Çantay

    «(Haydi) âyetlerimizi yalan sayan o kavme gidin» dedik, neticede onları tam bir helak ile imhaa etdik (edeceğiz).
  • Hayrat Neşriyat

    'Haydi! Âyetlerimizi yalanlayan o kavme gidin!' dedik. (Fakat onlar elçilerimizi yalanladılar.) Bunun üzerine onları tamâmen helâk ettik.
  • İbni Kesir

    Ayetlerimizi yalanlayan kavme gidin, dedik. Neticede o kavmi yerle bir ettik.
  • Kadri Çelik

    Böylece onlara, “Ayetlerimizi yalanlayan kavme gidin” dedik. Sonunda onları (düşmanları) kökünden darmadağın ettik.
  • Muhammed Esed

    ve onlara: "Siz ikiniz mesajlarımızı yalanlayan (şu toplumu uyarmay)a gidin!" dedik. Ama sonunda, o (günahkar toplumun) insanlarını kırıp geçirdik.
  • Ömer Nasuhi Bilmen

    O vakit dedik ki: «Bizim âyetlerimizi tekzîp etmiş olan kavme gidin.» Sonra o kavmi tam bir helâk ile helâk ediverdik.
  • Ömer Öngüt

    “Âyetlerimizi yalanlayan o kavme gidin!” dedik. Sonunda onları tam bir helâk ile helâk ettik.
  • Şaban Piriş

    Onlara: -Ayetlerimizi yalanlayan kavme gidin, demiştik; sonra da o kavmi yerle bir etmiştik.
  • Suat Yıldırım

    "Haydi âyetlerimizi yalan sayan o halka gidiniz!" dedik. Sonunda o toplumu yerle bir ettik.
  • Süleyman Ateş

    "Âyetlerimizi yalanlayan kavme gidin," dedik. (Onlara gittiler. Onlar, kendilerine gelen bu elçilerimizi kabul etmeyince biz) de onları yıkıp yok ettik.
  • Tefhim-ul Kuran

    Böylece onlara: «Ayetlerimizi yalanlayan kavme gidin» dedik; sonunda onları (Firavun ve çevresini) kökünden darmadağın ettik.
  • Ümit Şimşek

    Onlara 'Âyetlerimizi yalanlayan topluluğa gidin' dedik. Sonra da o topluluğu yerle bir ettik.
  • Yaşar Nuri Öztürk

    Ardından şöyle dedik: "Ayetlerimizi yalanlayan topluluğa gidin." Biraz sonra da o topluluğu yerle bir ettik.

KuranAra.com hakkında

33 farklı kuran mealini aynı anda okumanızı ve kıyaslamanızı sağlar, Kuran ayetlerinin Arapçasını okunaklı şekilde sunar. Arapça okunuşlarını Türkçe seslendirme karşılığıyla birlikte görebilmenize yarar. Hepsinden önemlisi, Çok uzun çalışmalar sonucu özel olarak geliştirilmiş arama motoru ile; Tüm kuran meallerini ve arapça karşılıklarını doğru ve hızlı şekilde aramanızı sağlar.