فَاسْتَجَبْنَا لَهُ فَكَشَفْنَا مَا بِهِ مِن ضُرٍّ وَآتَيْنَاهُ أَهْلَهُ وَمِثْلَهُم مَّعَهُمْ رَحْمَةً مِّنْ عِندِنَا وَذِكْرَى لِلْعَابِدِينَ
festeceb-nâ (fe istecebnâ)
bunun üzerine icabet ettik
lehu
onun
fe
böylece
keşef-nâ
giderdik, kaldırdık
mâ
şey
bi-hî
ona
min durrin
zarardan
ve âteynâ-hu
ve biz ona verdik
ehle-hu
ehlini, ailesini
ve misle-hum
ve bir misli (daha)
mea-hum
onlarla beraber
rahmeten
bir rahmet
min ındi-nâ
katımızdan
ve zikrâ
ve bir zikir, bir öğüt
li el âbidîne
kullar için