لَا يَحْزُنُهُمُ الْفَزَعُ الْأَكْبَرُ وَتَتَلَقَّاهُمُ الْمَلَائِكَةُ هَذَا يَوْمُكُمُ الَّذِي كُنتُمْ تُوعَدُونَ
lâ yahzunu-hum
onları mahzun etmez
el feze
korku, dehşet
el ekberu
en büyük
ve tetelakkâ-hum
ve onları karşılarlar
el melâiketu
melekler
hâzâ
bu
yevmu-kum
sizin gününüz
ellezî
ki o
kuntum
siz oldunuz
tûadûne
vaadedildiniz