قُل لَّوْ أَنَّ عِندِي مَا تَسْتَعْجِلُونَ بِهِ لَقُضِيَ الأَمْرُ بَيْنِي وَبَيْنَكُمْ وَاللّهُ أَعْلَمُ بِالظَّالِمِينَ
kul
de, söyle
lev
eğer, şâyet, ise, olsa
enne
gerçekten, mutlaka
indî
benim yanımda
mâ
şey
testa'cilûne
siz acele ediyorsunuz
bi-hi
onu
le kudıye
elbette yerine getirilmiş, bitirilmiş olurdu
el emru
emir, iş
beynî
benim aram
ve beyne-kum
ve sizin aranız
ve allâhu
ve Allah
a'lemu
en iyi bilir
bi ez zâlimîn
zâlimleri