وَهُوَ الَّذِي جَعَلَكُمْ خَلاَئِفَ الأَرْضِ وَرَفَعَ بَعْضَكُمْ فَوْقَ بَعْضٍ دَرَجَاتٍ لِّيَبْلُوَكُمْ فِي مَا آتَاكُمْ إِنَّ رَبَّكَ سَرِيعُ الْعِقَابِ وَإِنَّهُ لَغَفُورٌ رَّحِيمٌ
ve huve ellezî
ve o'dur, ki o
ceale-kum
sizi kıldı, yaptı
halâife el ardı
arzın, yeryüzünün halifeleri
ve rafea
ve yükseltti
ba'da-kum
bazınızı, bir kısmınızı
fevka
üstünde, üstüne
ba'dın
bazısı, bir kısmı
deracâtin
dereceler
li yebluve-kum
sizi imtihan etmek için
fî mâ
şeylerle, şeyler hakkında (hususunda)
âtâ-kum,
size verdi
inne
muhakkak
rabbe-ke
senin Rabbin
serîu
seri, çabuk olan
el ikâbi
ikâb, ceza
ve inne-hu
ve muhakkak ki o
le gafûrun
mutlaka mağfiret eden
rahîmun
rahmet nuru gönderen