وَأَنَّا لَمَّا سَمِعْنَا الْهُدَى آمَنَّا بِهِ فَمَن يُؤْمِن بِرَبِّهِ فَلَا يَخَافُ بَخْسًا وَلَا رَهَقًا
ve ennâ
ve gerçekten biz
lemmâ
olduğu zaman
semi'nâ
işittik
el hudâ
hidayet
âmennâ
biz îmân ettik
bi-hî
ona
fe men
artık kim
yu'min
iman ederse
bi rabbi-hî
Rabbine
fe lâ yehâfu
bundan sonra korkmaz
bahsen
hakkının verilmemesi, eksiltilmesi
ve lâ
ve yoktur, olmaz
rehekan
zilletin sarması, zulme uğraması