وَخَلَقَ اللَّهُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ بِالْحَقِّ وَلِتُجْزَى كُلُّ نَفْسٍ بِمَا كَسَبَتْ وَهُمْ لَا يُظْلَمُونَ
ve halaka
ve halketti, yarattı
allâhu
Allah
es semâvâti
semalar, gökler
ve el arda
ve arz, yeryüzü, yer
bi el hakkı
hak ile
ve li tuczâ
ve karşılığı (ceza veya mükâfat) verilsin diye
kullu
her, bütün, hepsi
nefsin
nefs
bi-mâ
sebebiyle
kesebet
kazandı
ve hum
ve onlar
lâ yuzlemûne
zulmedilmezler