فَبَدَّلَ الَّذِينَ ظَلَمُواْ قَوْلاً غَيْرَ الَّذِي قِيلَ لَهُمْ فَأَنزَلْنَا عَلَى الَّذِينَ ظَلَمُواْ رِجْزاً مِّنَ السَّمَاء بِمَا كَانُواْ يَفْسُقُونَ
fe
o zaman, fakat, sonra
beddele
değiştirdi
ellezîne
o kimseler, onlar
zalemû
zulmettiler
kavlen
söz
gayre
başka
ellezî
ki o
kîle
söylendi
lehum
onlara
fe
o zaman, bunun üzerine
enzelnâ
biz indirdik
alâ
üzerine
ellezîne
o kimseler, onlar
zalemû
zulmettiler
riczen
korkunç azap, habis azap (taun
min
den
es semâi
sema, gök
bi- mâ
sebebiyle, dolayısıyla
kânû
oldular
yefsukûne
fıska düşüyorlar, îmândan sonra küfre düşüyorlar