وَإِذَا تَوَلَّى سَعَى فِي الأَرْضِ لِيُفْسِدَ فِيِهَا وَيُهْلِكَ الْحَرْثَ وَالنَّسْلَ وَاللّهُ لاَ يُحِبُّ الفَسَادَ
ve izâ
ve o zaman, olduğu zaman
tevellâ
döndü
seâ
çalıştı
fî el ardı
yeryüzünde
li yufside
fesat çıkarmak için
fî-hâ
orada
ve yuhlike
ve helâk edilmesi
el harse
ve en nesle
ve nesil
vallâhu (ve allâhu)
ve Allah
lâ yuhıbbu
sevmez
el fesâda
fesat, bozgunculuk