فَأَخَذَتْهُمُ الرَّجْفَةُ فَأَصْبَحُواْ فِي دَارِهِمْ جَاثِمِينَ
fe ehazet-hum
bunun üzerine, böylece onları aldı (helâk etti), yakaladı
er recfetu
şiddetli bir sarsıntı
fe asbehû
bunun üzerine, böylece oldular
fî dâri-him
kendi yurtlarında
câsimîne
diz üstü çöküp kalan kimseler