وَأَمْطَرْنَا عَلَيْهِم مَّطَرًا فَانظُرْ كَيْفَ كَانَ عَاقِبَةُ الْمُجْرِمِينَ
ve emtar-nâ
ve yağmur yağdırdık
aleyhim
onların üzerine
matarâ
(azab) yağmur
fenzur (fe unzur)
artık bak
keyfe
nasıl
kâne
oldu
âkıbetu el mucrimîne
mücrimlerin akıbeti, suçluların sonu