قُلْ كَفَى بِاللَّهِ بَيْنِي وَبَيْنَكُمْ شَهِيدًا يَعْلَمُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَالَّذِينَ آمَنُوا بِالْبَاطِلِ وَكَفَرُوا بِاللَّهِ أُوْلَئِكَ هُمُ الْخَاسِرُونَ
kul
de
kefâ
kâfi, yeterli
billâhi (bi allâhi)
Allah'a
beynî
benim aramda
ve beyne-kum
ve sizin aranızda
şehîden
şahit olarak
ya'lemu
bilir
mâ fî es semâvâti
göklerde olanı
ve el ardı
ve arz, yeryüzü
ve ellezîne
ve o kimseler
âmenû
inandılar
bi el bâtılı
bâtıla
ve keferû
ve inkâr ettiler
billâhi (bi allâhi)
Allah'ı
ulâike
işte onlar
hum el hâsirûne
hüsrana uğrayanlar