قُلْ يَا أَهْلَ الْكِتَابِ تَعَالَوْاْ إِلَى كَلَمَةٍ سَوَاء بَيْنَنَا وَبَيْنَكُمْ أَلاَّ نَعْبُدَ إِلاَّ اللّهَ وَلاَ نُشْرِكَ بِهِ شَيْئًا وَلاَ يَتَّخِذَ بَعْضُنَا بَعْضاً أَرْبَابًا مِّن دُونِ اللّهِ فَإِن تَوَلَّوْاْ فَقُولُواْ اشْهَدُواْ بِأَنَّا مُسْلِمُونَ
kul
de, söyle
yâ ehle el kitâbi
ey kitap ehli (yahudiler ve hristiyanlar)
teâlev
gelin
ilâ kelimetin
bir kelimeye, bir söze
sevâin
eşit, müsavi, aynı, bir
beyne-nâ
bizim aramızda
ve beyne-kum
ve sizin aranızda
ellâ na'bude
kul olmayalım
illâ allâhe
Allah'dan başka
ve lâ nuşrike
ve şirk, ortak koşmayalım
bi-hî şey'en
ona bir şeyi
ve lâ yettehize
ve edinmeyelim
ba'du-nâ
bir kısmımız
ba'den
bazıları
erbâben
Rab'ler
min dûni allâhi
Allah'tan başka
fe in tevellev
bundan sonra eğer, dönerse
fe kûlû
o zaman deyiniz, söyleyiniz
uşhedû
şahit olun
bi ennâ
bizim ... olduğumuza
muslimûne
müslümanlar, teslim olanlar