وَلاَ يَحْزُنكَ الَّذِينَ يُسَارِعُونَ فِي الْكُفْرِ إِنَّهُمْ لَن يَضُرُّواْ اللّهَ شَيْئاً يُرِيدُ اللّهُ أَلاَّ يَجْعَلَ لَهُمْ حَظًّا فِي الآخِرَةِ وَلَهُمْ عَذَابٌ عَظِيمٌ
ve lâ yahzun-ke
ve seni mahzun etmesin
ellezîne
onlar
yusâriûne
koşuyorlar
fî el kufri
küfür konusunda
inne-hum
muhakkak ki onlar
len yadurrû allâhe
Allah'a asla zarar veremezler
şey'an
bir şey
yurîdu allâhu
Allah diliyor, istiyor
ellâ yec'ale
kılmamak, yapmamak (vermemek)
lehum
onlar için, onlara
hazzan
bir haz, bir nasip
fî el âhireti
ahirette
ve lehum
ve onlar için vardır
azâbun azîmun
büyük azap