1. Kuran
  2. A'LÂ Suresi
  3. 9. Ayeti

فَذَكِّرْ إِن نَّفَعَتِ الذِّكْرَى

  • fe

    o halde

  • zekkir

    zikret, hatırlat, öğüt ver

  • in

    eğer

  • nefeati

    fayda verdi

  • ez zikrâ

    zikir

A'LÂ suresi - 9. ayeti mealleri

  • Abdulbaki Gölpınarlı

    Artık öğüt ver, fayda verirse eğer.
  • Abdullah Parlıyan

    O halde gerçekleri başkalarına hatırlat. Bu hatırlatma ister fayda veriyor görünsün ister görünmesin.
  • Adem Uğur

    O halde eğer öğüt fayda verirse öğüt ver.
  • Ahmed Hulusi

    Eğer zikra (hatırlatma) fayda verirse, hatırlat!
  • Ahmet Tekin

    Öğüt, uyarı fayda verdiği sürece, Kuran ile insanlara öğüt vermeye, tebliğe devam et.
  • Ahmet Varol

    Şu halde eğer öğüt fayda verecekse öğüt ver.
  • Ali Bulaç

    Şu halde, eğer 'öğüt ve hatırlatma' bir yarar sağlayacaksa, 'öğüt verip hatırlat.'
  • Ali Fikri Yavuz

    O halde, fayda versin (yahud fayda vermesin), sen Kur’an ile öğüd ver; (tebliğ vazifeni yap).
  • Bayraktar Bayraklı

    (8-9) Başarıya giden yolu sana kolaylaştıracağız. O halde öğüt ver, çünkü öğüdün mutlaka faydası olacaktır.
  • Bekir Sadak

    Faydali olacaksa insanlara ogut ver.
  • Celal Yıldırım

    O halde öğüt fayda verirse ona devam et.
  • Cemal Külünkoğlu

    O halde, eğer öğüt fayda verirse öğüt ver!
  • Diyanet İşleri (eski)

    Faydalı olacaksa insanlara öğüt ver.
  • Diyanet Vakfi

    Eğer hatırlatmak yarar sağlarsa hatırlat/öğüt ver!
  • Edip Yüksel

    Öğüt yararlı olacaksa öğüt ver.
  • Elmalılı Hamdi Yazır

    Onun için öğüd ver, öğüd fâide verirse
  • Elmalılı (sadeleştirilmiş)

    Onun için öğüt ver, eğer öğüt fayda verirse.
  • Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

    Onun için öğüt ver, eğer öğüt fayda verirse.
  • Fizilal-il Kuran

    O halde hatırlatmak fayda verirse hatırlat.
  • Gültekin Onan

    Şu halde, eğer 'öğüt ve hatırlatma' bir yarar sağlayacaksa, 'öğüt verip hatırlat'.
  • Hasan Basri Çantay

    O halde eğer öğüd fâide verirse (durma) öğüd ver.
  • Hayrat Neşriyat

    O hâlde eğer nasîhat fayda verirse, (artık onlara) nasîhat et!
  • İbni Kesir

    O halde öğüt fayda verecekse, öğüt ver.
  • Kadri Çelik

    O halde hatırlat, eğer hatırlatma bir yarar sağlayacaksa.
  • Muhammed Esed

    O halde, (hakikati başkalarına) hatırlat, bu hatırlatma ister fayda ver(iyor görün)sün, (ister görünmesin).
  • Ömer Nasuhi Bilmen

    (9-10) Artık öğüt ver, eğer öğüt faide verirse. Korkar kimse, öğütü dinleyecektir.
  • Ömer Öngüt

    Faydalı olacaksa öğüt ver.
  • Şaban Piriş

    O halde, öğüt/uyarı fayda verecekse öğüt ver.
  • Suat Yıldırım

    O halde öğütün fayda vereceği ümidiyle sen nasihat et!
  • Süleyman Ateş

    O halde eğer hatırlatmak yarar verirse hatırlat, öğüt ver.
  • Tefhim-ul Kuran

    Şu halde, eğer 'öğüt ve hatırlatma' bir yarar sağlayacaksa, 'öğüt verip hatırlat.'
  • Ümit Şimşek

    Sen öğüt ver-öğüt fayda verecekse.
  • Yaşar Nuri Öztürk

    Eğer hatırlatmak yarar sağlarsa hatırlat/öğüt ver!

KuranAra.com hakkında

33 farklı kuran mealini aynı anda okumanızı ve kıyaslamanızı sağlar, Kuran ayetlerinin Arapçasını okunaklı şekilde sunar. Arapça okunuşlarını Türkçe seslendirme karşılığıyla birlikte görebilmenize yarar. Hepsinden önemlisi, Çok uzun çalışmalar sonucu özel olarak geliştirilmiş arama motoru ile; Tüm kuran meallerini ve arapça karşılıklarını doğru ve hızlı şekilde aramanızı sağlar.