اللَّهُ نَزَّلَ أَحْسَنَ الْحَدِيثِ كِتَابًا مُّتَشَابِهًا مَّثَانِيَ تَقْشَعِرُّ مِنْهُ جُلُودُ الَّذِينَ يَخْشَوْنَ رَبَّهُمْ ثُمَّ تَلِينُ جُلُودُهُمْ وَقُلُوبُهُمْ إِلَى ذِكْرِ اللَّهِ ذَلِكَ هُدَى اللَّهِ يَهْدِي بِهِ مَنْ يَشَاء وَمَن يُضْلِلْ اللَّهُ فَمَا لَهُ مِنْ هَادٍ
allâhu
Allah
nezzele
indirdi
ahsene
ahsen, en güzel
el hadîsi
hadis, söz (ihdas edilen)
kitâben
kitap
muteşâbihen
müteşabih, teşbih edilen, benzer, uyumlu
mesâniye
ikinci, ikişer ikişer
takşaırru
ürperir
min-hu
ondan
culûdu
ciltler, deriler
ellezîne
onlar
yahşevne
huşû duyarlar
rabbe-hum
onların Rabbi
summe
sonra
telînu
yumuşar, sükûnet bulur, yatışır
culûdu-hum
onların ciltleri, derileri
ve kulûbu-hum
ve onların kalpleri
ilâ zikri allâhi
Allah'ın zikrine
zâlike
işte bu
hudâllâhi (hudâ allâhi)
Allah'ın hidayeti
yehdî
hidayete erdirir
bihî
onunla
men
kim, kimse, kişi
yeşâu
diler
ve men
ve kim, kimse, kişi
yudlil
dalâlette bırakır
allâhu
Allah
fe
böylece, artık
mâ
yoktur
lehu
ona, onun için
min
den
hâdin
hidayetçi