وَلَوْ نَشَاء لَطَمَسْنَا عَلَى أَعْيُنِهِمْ فَاسْتَبَقُوا الصِّرَاطَ فَأَنَّى يُبْصِرُونَ
ve lev
ve şâyet, eğer
neşâu
dileriz
le
elbette
tamesnâ
sildik, mahvettik
alâ a'yuni-him
onların gözlerine
festebekû (fe istebekû)
böylece, o zaman koştular, koşuştular
es sırâta
yol
fe
o zaman, o taktirde, bundan sonra
ennâ
nasıl
yubsırûne
görürler