1. 86. Ayeti

وَإِذَآ أُنزِلَتْ سُورَةٌ أَنْ آمِنُواْ بِاللّهِ وَجَاهِدُواْ مَعَ رَسُولِهِ اسْتَأْذَنَكَ أُوْلُواْ الطَّوْلِ مِنْهُمْ وَقَالُواْ ذَرْنَا نَكُن مَّعَ الْقَاعِدِينَ

  • ve izâ unzilet

    ve indirildiği zaman

  • sûretun

    bir sure

  • en âminû

    âmenû olmak

  • Allah'a

  • ve câhidû

  • mea

  • resûli-hi

  • senden izin istedi

  • ulû et tavli

  • onlardan

  • ve kâlû

  • bizi bırak

  • nekun

    olalım

TEVBE suresi - 86. ayeti mealleri

  • Abdulbaki Gölpınarlı

    Allah'a inanın ve Peygamberinin maiyetinde savaşın diye bir sûre indirilince içlerinden malı, kudreti olanlar, senden izin isterler ve bırak bizi de oturanlarla kalalım derler.
  • Abdullah Parlıyan

    Allah'a iman edin ve peygamberiyle birlikte savaşın, diyen bir sûre indiği zaman, onlardan servet sahipleri, senden izin isterler. Bizi bırak ta, savaştan geri kalanlarla birlikte kalalım derler.
  • Adem Uğur

    Allah'a inanın, Resûlü ile beraber cihad edin diye bir sûre indirildiği zaman, onlardan servet sahibi olanlar, senden izin istediler ve: Bizi bırak (evlerinde) oturanlarla beraber olalım, dediler.
  • Ahmed Hulusi

    "Esmâ'sıyla hakikatiniz olan Allâh'a iman edin ve Rasûlü ile beraber mücahede edin" diye bir sûre inzâl edildiğinde, içlerinden zengin olanlar (cihada çıkmamak için) senden izin istediler ve "bırak bizi, evlerinde oturanlarla beraber olalım" dediler.
  • Ahmet Tekin

    'Allah’a iman edin, Rasûlüyle birlikte hayatlarınızı ortaya koyarak, konuşarak, yazarak, hesapsız servet harcayarak cihad edin, savaşın' diye bir sûre indirildiği zaman onlardan savaşa katılmaya güçleri yetebilecek olanlar senden izin istediler.'Bırak bizi, savaşa giden orduya katılma mükellefiyetleri olmayan, sakatlar, düşkünler, hastalar, mazeret sahipleri ve çoluk çocukla beraber biz de burada kalalım' dediler.
  • Ahmet Varol

    'Allah'a iman edin ve Peygamberiyle birlikte cihad edin' diye bir sure indirildiğinde, onlardan varlık sahibi olanlar senden izin istediler ve: 'Bizi bırak, oturanlarla birlikte olalım' dediler.
  • Ali Bulaç

    "Allah'a iman edin, O'nun elçisi ile cihada çıkın" diye bir sûre indirildiği zaman onlardan servet sahibi olanlar, senden izin isteyip: "Bizi bırakıver, oturanlarla birlikte olalım" dediler.
  • Ali Fikri Yavuz

    “Allah’a iman edin ve Rasûlünün maiyyetinde cihada gidin” diye bir süre indirildiği zaman, içlerinde servet sahibi olanlar, senden izin istediler ve : “- Bırak bizi oturanlarla beraber olalım” dediler.
  • Bayraktar Bayraklı

    “Allah'a inanınız ve Peygamberinin yanında savaşınız” diye bir sûre indirildiği zaman, onların güçlüleri savaşa gitmemek için senden izin isterler ve “Bizi bırak, oturanlarla beraber kalalım” derler.
  • Bekir Sadak

    «Allah'a inanin ve peygamberinin yaninda savasin» diye bir sure inmis olsa, onlarin gucu yetenleri sizden izin isterler ve «Bizi birak oturanlarla beraber kalalim» derler.
  • Celal Yıldırım

    Allah'a imân edin ve Peygamberiyle beraber savaşın, diye bir sûre indiği zaman, onlardan servet sahipleri senden izin isterler: «Bizi bırak da (evlerinde) oturan (kadın)larla birlikte olalım» derler.
  • Cemal Külünkoğlu

    “Allah'a inanınız ve peygamberi ile birlikte cihad ediniz” direktifini içeren bir sure indiğinde onların içindeki servet sahipleri senden izin isteyerek: “Bizi bırak evlerinde oturanlarla birlikte olalım” dediler.
  • Diyanet İşleri (eski)

    'Allah'a inanın ve Peygamberinin yanında savaşın' diye bir sure inmiş olsa, onların gücü yetenleri sizden izin isterler ve 'Bizi bırak oturanlarla beraber kalalım' derler.
  • Diyanet Vakfi

    «Allah'a inanın, Resûlü ile beraber cihad edin» diye bir sûre indirildiği zaman, onlardan servet sahibi olanlar, senden izin istediler ve: Bizi bırak (evlerinde) oturanlarla beraber olalım, dediler.
  • Edip Yüksel

    'ALLAH'a inanın, elçisiyle birlikte cihad edin,' diye bir sure indiği zaman, onların güçlü ve varlıklı olanları bile senden izin istediler ve, 'Bizi bırak oturanlarla beraber olalım,' dediler.
  • Elmalılı Hamdi Yazır

    Allaha iyman edin ve Resulünün maiyyetinde cihada gidin diye bir sûre indirildiği zaman içlerinde servet sahibi olanlar senden izin istediler ve «bırak bizi oturanlarla beraber olalım» dediler
  • Elmalılı (sadeleştirilmiş)

    Allah'a iman edin ve Resulü ile beraber cihada gidin! diye bir sure indirildiği zaman, onlardan servet sahibi olanlar senden izin istediler ve: «Bırak bizi oturanlarla beraber olalım!» dediler.
  • Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

    «Allah'a iman edin ve Resulü ile birlikte cihada gidin.» diye bir sûre indirildiği zaman, içlerinden mal mülk sahibi olanlar senden izin istediler ve «Bırak bizi oturanlarla beraber oturalım.» dediler.
  • Fizilal-il Kuran

    Allah'a inanınız ve peygamberi ile birlikte cihad ediniz direktifini içeren bir sure indiğinde onların içindeki zenginler senden izin isteyerek «Bizi bırak evlerinde oturanlarla birlikte olalım» derler.
  • Gültekin Onan

    "Tanrı'ya inanın, O'nun elçisi ile cihada çıkın" diye bir sure indirildiği zaman onlardan servet sahibi olanlar senden izin isteyip: "Bizi bırakıver, oturanlarla birlikte olalım" dediler.
  • Hasan Basri Çantay

    «Allaha îman edin, Resulünün maiyyetinde cihâda gidin» diye bir sûre indirildiği zaman içlerinden servet saahibi olanlar senden izin isteyib: «Bırak bizi, (harbe gidemeyib) oturanlarla beraber olalım» dediler.
  • Hayrat Neşriyat

    'Allah’a îmân edin ve Resûlü ile berâber cihâd edin!' diye bir sûre indirildiğinde, içlerinden servet sâhibi olanlar, senden izin istedi ve: 'Bizi bırak, (evlerinde) oturan(kadın)larla berâber olalım!' dediler.
  • İbni Kesir

    Allah'a iman edin, Rasulü ile birlikte cihad edin, diye bir sure indirildiğinde; içlerinden gücü yetenler senden izin isteyip: Bizi bırak da oturanlarla birlikte kalalım, derler.
  • Kadri Çelik

    “Allah'a iman edin ve peygamberi ile birlikte cihad edin” diye bir sure inmiş olsa, onların gücü yetenleri sizden izin isterler ve “Bizi bırak da oturanlarla beraber kalalım” derler.
  • Muhammed Esed

    (Gerçekten de hakkı inkar ediyor onlar:) çünkü vahiy yoluyla: "Allaha inanın ve Onun Elçisiyle beraber (Onun yolunda savaşın" diye çağrıldıklarında, onlardan (savaşa katılmaya) pekala güç yetirebilecek durumda olanlar (bile), "bizi bırak, evde kalanlarla birlikte kalalım" diyerek senden izin istediler.
  • Ömer Nasuhi Bilmen

    Allah Teâlâ'ya imân edin ve peygamberinin mâiyetinde cihadda bulunun diye bir sûre indiği zaman, onlardan kudret ve servet sahipleri senden izin dilediler ve, «Bizi bırak, oturanlar ile beraber olalım,» dediler.
  • Ömer Öngüt

    “Allah'a inanın, Resul'ü ile beraber cihad edin!” diye bir sûre indirildiği zaman, onlardan servet sahibi olanlar, senden izin istediler ve: “Bizi bırak! Oturanlarla beraber olalım. ” dediler.
  • Şaban Piriş

    Allah’a iman edin ve O’nun Resulü’nün yanında cihad edin! diye bir sûre indirilse; onlardan gücü yetenler: ‘Bizi bırak, oturanlarla beraber olalım!’ diyerek senden izin isterler.
  • Suat Yıldırım

    "Allah’a iman edin ve Resulü ile birlikte cihada gidin." diye bir sûre indiği zaman,onlardan servet ve imkân sahibi kimseler senden sefere katılmamak için izin istediler ve "Bırak, biz de evlerinde oturan kadınlar ve özürlülerle birlikte oturalım" dediler.
  • Süleyman Ateş

    "Allah'a inanın, Elçisiyle beraber cihâdedin!" diye bir sûre indirildiği zaman içlerinden servet sâhibi olanlar, senden izin istediler: "Bizi bırak, oturanlarla beraber oturalım." dediler.
  • Tefhim-ul Kuran

    «Allah'a iman edin, O'nun Resulü ile cihada çıkın» diye bir sure indirildiği zaman, onlardan servet sahibi olanlar, senden izin isteyip: «Bizi bırakıver, oturanlarla birlikte olalım» dediler.
  • Ümit Şimşek

    'Allah'a iman edin ve Onun Resulüyle birlikte cihad edin' diye bir sûre indirildiğinde, onlardan gücü ve imkânı yerinde olanlar senden izin istediler ve 'Bizi bırak da evlerinde oturanlarla birlikte kalalım' dediler.
  • Yaşar Nuri Öztürk

    "Allah'a inanın, O'nun resulüyle beraber savaşa çıkın" anlamında bir sure indirildiği zaman, onların imkân ve servet sahibi olanları, senden izin isteyerek şöyle demişlerdi: "Bırak bizi, oturanlarla beraber olalım."

KuranAra.com hakkında

33 farklı kuran mealini aynı anda okumanızı ve kıyaslamanızı sağlar, Kuran ayetlerinin Arapçasını okunaklı şekilde sunar. Arapça okunuşlarını Türkçe seslendirme karşılığıyla birlikte görebilmenize yarar. Hepsinden önemlisi, Çok uzun çalışmalar sonucu özel olarak geliştirilmiş arama motoru ile; Tüm kuran meallerini ve arapça karşılıklarını doğru ve hızlı şekilde aramanızı sağlar.