وَلَوْ أَرَادُواْ الْخُرُوجَ لأَعَدُّواْ لَهُ عُدَّةً وَلَكِن كَرِهَ اللّهُ انبِعَاثَهُمْ فَثَبَّطَهُمْ وَقِيلَ اقْعُدُواْ مَعَ الْقَاعِدِينَ
ve lev
ve eğer
erâdû el hurûce
çıkmak istediler
le eaddû
elbette hazırlık yaptılar
lehu
ona, onun için (savaş için)
uddeten
bir hazırlık
ve lâkin
ve lâkin, fakat
kerihe allâhu
Allah kerih gördü
inbiâse-hum
onların tutumu, davranışları
fe sebbeta-hum
böylece onları alıkoydu
ve kîlak'udû (kîle uk'udû)
ve "oturun, (orada) kalın" denildi
mea el kâidîne
geri kalanlarla birlikte