يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ مَا لَكُمْ إِذَا قِيلَ لَكُمُ انفِرُواْ فِي سَبِيلِ اللّهِ اثَّاقَلْتُمْ إِلَى الأَرْضِ أَرَضِيتُم بِالْحَيَاةِ الدُّنْيَا مِنَ الآخِرَةِ فَمَا مَتَاعُ الْحَيَاةِ الدُّنْيَا فِي الآخِرَةِ إِلاَّ قَلِيلٌ
yâ eyyuhâ
ey
ellezîne âmenû
âmenû olanlar, ölmeden evvel Allah'a ulaşmayı dileyenler
mâ
ne oldu
lekum
size
izâ kîle lekum
size denildiği zaman
infirû
sefere (Allah yolunda cihada) çıkın, (nefer olun, asker olun)
fî sebîli allâhi essâkaltum
Allah'ın yolunda sakil oldunuz, yavaş davrandınız, meylettiniz
ilâ el ardı
yere
e radîtum
razı mı oldunuz
bi el hayâti ed dunyâ
dünya hayatına
min el âhirati
ahiretten
fe mâ
artık değil
metâ el hayâti ed dunyâ
dünya hayatının metaı, malı, faydası
fî el âhirati
ahirette
illâ kalîlun
ancak daha az