أَمْ عِندَهُمْ خَزَائِنُ رَحْمَةِ رَبِّكَ الْعَزِيزِ الْوَهَّابِ
em
yoksa, yahut ..... mı
inde-hum
onların yanında
hazâinu
hazineler
rahmeti
rahmet
rabbi-ke
senin Rabbin
el azîzi
azîz, üstün ve güçlü
el vehhâbi
karşılıksız veren, lütufkâr, hediye veren, hibe eden