وَإِنَّ لَكُمْ فِي الأَنْعَامِ لَعِبْرَةً نُّسْقِيكُم مِّمَّا فِي بُطُونِهِ مِن بَيْنِ فَرْثٍ وَدَمٍ لَّبَنًا خَالِصًا سَآئِغًا لِلشَّارِبِينَ
ve inne
ve muhakkak
lekum
sizin için vardır
fî el en'âmi
hayvanlarda
le ibreten
mutlaka, elbette bir ibret vardır
nuskî-kum
sizi sularız, size içiririz
mimmâ (min mâ)
şeyden
fî butûni-hi
onun karnında
min beyni
arasından
fersin
fers, sindirilmiş gıda, posa
ve demin
ve kan
lebenen hâlisen
halis süt, saf süt
sâigan
içimi kolay, boğazdan kolay geçen
li eş şâribîne
içenler için, tadanlar için