وَوَهَبْنَا لَهُم مِّن رَّحْمَتِنَا وَجَعَلْنَا لَهُمْ لِسَانَ صِدْقٍ عَلِيًّا
ve vehebnâ
ve hibe ettik, karşılıksız verdik, bahşettik
lehum
onlara
min rahmeti-nâ
rahmetimizden
ve cealnâ
ve kıldık
lehum
onlara
lisâne
lisan, dil
sıdkın
sadık
aliyyen
âlî, yüce, üstün