إِذْ قَالَ لِأَبِيهِ يَا أَبَتِ لِمَ تَعْبُدُ مَا لَا يَسْمَعُ وَلَا يُبْصِرُ وَلَا يُغْنِي عَنكَ شَيْئًا
iz kâle
demişti
li ebî-hi
babasına
yâ
ey
ebeti
babacığım
lime
niçin
ta'budu
kul oluyorsun
mâ lâ yesmau
işitmeyen şey
ve lâ yubsıru
ve görmeyen
ve lâ yugnî an-ke
ve sana faydası olmayan
şey'en
şey, bir şey