جَعَلَ اللّهُ الْكَعْبَةَ الْبَيْتَ الْحَرَامَ قِيَامًا لِّلنَّاسِ وَالشَّهْرَ الْحَرَامَ وَالْهَدْيَ وَالْقَلاَئِدَ ذَلِكَ لِتَعْلَمُواْ أَنَّ اللّهَ يَعْلَمُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الأَرْضِ وَأَنَّ اللّهَ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمٌ
ceale allâhu
Allâh (cc.) yaptı, sebep kıldı, var etti
el ka'bete
Kâ'be
el beyte el harâme
Beytel Haram (Kâ'be)
kıyâmen li en nâsi
insanları (yaşamlarını) ayakta tutmak için
ve eş şehra
ve ay
el harâme
hürmetli, haram, yasaklı
ve el hedye
ve kurban
ve el kalâide
boyunları bağlı, gerdanlıklı kurbanlıklar, develer
zâlike
işte bu
li ta'lemû
sizin bilmeniz için
enne allâhe
Allâh (cc.)'ın ... olduğu
ya'lemu
bilir
mâ fî es semâvâti
göklerdeki şeyler, göklerde olan (gökyüzünde ne varsa)
ve mâ fî el ardı
ve yerdeki şeyler, yerlerde olan (yeryüzünde ne varsa)
ve enne allâhe
ve Allâh (cc.)'ın ... olduğu
bi kulli şey'in
herşeyi
alîmûn
en iyi bilen