وَإِذَآ أَنْعَمْنَا عَلَى الإِنسَانِ أَعْرَضَ وَنَأَى بِجَانِبِهِ وَإِذَا مَسَّهُ الشَّرُّ كَانَ يَؤُوسًا
ve izâ en'amnâ
ve ni'met verdiğimiz (ni'metlendirdiğimiz) zaman
alâ el insâni
insana
a'rada
yüz çevirdi
ve neâ
ve uzaklaştı
bi cânibi-hi
yanına (yan çizerek)
ve izâ
ve olduğu zaman
messehu eş şerru
ona bir şerr dokundu
kâne
oldu
yeûsen
umutsuz, ümitsiz, yeis, üzüntü