وَقُلْنَا مِن بَعْدِهِ لِبَنِي إِسْرَائِيلَ اسْكُنُواْ الأَرْضَ فَإِذَا جَاء وَعْدُ الآخِرَةِ جِئْنَا بِكُمْ لَفِيفًا
ve kulnâ
ve dedik, söyledik
min ba'di-hî
ondan sonra
li benî isrâîle
İsrailoğullarına
uskunû el arda
yeryüzünde (orada) yerleşin, iskân olun
fe
o zaman, böylece
izâ câe
geldiğinde, geldiği zaman, hasıl olduğu zaman
va'dul âhıreti
ahiret vaadi, ahiret zamanı
ci'nâ bi
getireceğiz, derleyip toplayacağız
kum
sizi
lefîfen
beraber, birarada (biraraya)