إِنِّي تَوَكَّلْتُ عَلَى اللّهِ رَبِّي وَرَبِّكُم مَّا مِن دَآبَّةٍ إِلاَّ هُوَ آخِذٌ بِنَاصِيَتِهَا إِنَّ رَبِّي عَلَى صِرَاطٍ مُّسْتَقِيمٍ
in-nî
muhakkak ki ben
tevekkeltu
tevekkül ettim
alâ allâhi
Allah'a
rabbî
benim Rabbim
ve rabbi-kum,
ve sizin Rabbiniz
mâ min dâbbetin
(hiç)bir dabbe (yürüyen canlı mahlûk) yoktur
illâ
...'den başka, ancak, olmasın
huve
o
âhızun
alan, tutan
bi nâsıyeti-hâ
onun perçemini (saçların alındaki kısmını)
inne
muhakkak
rabbî
benim Rabbim
alâ sırâtın mustekîmin
Sıratı Mustakîm üzeredir (Sıratı Mustakîm'in kontrolü Allah'tadır)