وَلَمَّا جَاء أَمْرُنَا نَجَّيْنَا هُودًا وَالَّذِينَ آمَنُواْ مَعَهُ بِرَحْمَةٍ مِّنَّا وَنَجَّيْنَاهُم مِّنْ عَذَابٍ غَلِيظٍ
ve lemmâ
ve olduğu zaman
câe emru-nâ
emrimiz geldi
necceynâ
biz kurtardık
hûden
Hud (a.s)
ve ellezîne
ve onlar
âmenû
âmenû oldular (yaşarken Allah'a ulaşmayı dilediler)
mea-hu
onunla beraber
bi rahmetin
bir rahmet ile
min-nâ
bizden
ve necceynâ-hum
ve onları kurtardık
min azâbin
azaptan
galîzin
çok şiddetli, ağır