لِكُلِّ أُمَّةٍ جَعَلْنَا مَنسَكًا هُمْ نَاسِكُوهُ فَلَا يُنَازِعُنَّكَ فِي الْأَمْرِ وَادْعُ إِلَى رَبِّكَ إِنَّكَ لَعَلَى هُدًى مُّسْتَقِيمٍ
li kulli ummetin
bütün ümmetler için
cealnâ
kıldık
menseken
mensek, şeriat
hum
onlar
nâsikû-hu
onu mensek yapanlar (yaparlar, yapsınlar)
fe lâ yunâziunne-ke
öyleyse seninle niza etmesinler, çekişmesinler
fî el emri
emirde (emrimde)
ved'u
davet et
ilâ rabbi-ke
Rabbine
inne-ke
muhakkak sen
le
mutlaka, elbette
alâ huden
hidayet üzerinde
mustekîmin
Allah'a doğru istikamet verilmiş olan