1. 18. Ayeti

قَالُوا سُبْحَانَكَ مَا كَانَ يَنبَغِي لَنَا أَن نَّتَّخِذَ مِن دُونِكَ مِنْ أَوْلِيَاء وَلَكِن مَّتَّعْتَهُمْ وَآبَاءهُمْ حَتَّى نَسُوا الذِّكْرَ وَكَانُوا قَوْمًا بُورًا

  • kâlû

    dediler

  • subhâne-ke

    sen sübhansın, münezzehsin

  • mâ kâne

    olmadı, olmaz

  • yenbegî

    yakışmaz, uygun olmaz

  • lenâ

    bize

  • en nettehıze

    edinmemiz

  • min dûni-ke

    senden başka

  • min evliyâe

    dostlar

  • ve lâkin

    ve lâkin, fakat

  • metta'te-hum

    onları metalandırdın, yararlandırdın

  • ve âbâe-hum

    ve onların babaları

  • hattâ

    oluncaya kadar, öyle ki

  • nesû

    unuttular

  • ez zikra

    zikir

  • ve kânû

    ve oldular

  • kavmen

    bir kavim

  • bûren

    helâk olan

FURKÂN suresi - 18. ayeti mealleri

  • Abdulbaki Gölpınarlı

    Diyecekler ki: Tenzîh ederiz seni, senden başka dost ve yardımcı kabûl etmek bize yaraşmaz; fakat sen, onları da, atalarını da nîmetler vererek yaşattın, sonunda seni anmayı unuttular ve helâke müstahak bir topluluk oldular.
  • Abdullah Parlıyan

    Onlar da derler ki: “Senin şanın yücedir, senin dışında dostlar edinmek bize yaraşmaz. Fakat sen onları ve babalarını nimet verip yaşattın, nimetin bolluğu içinde zevke daldılar da, seni anmayı unuttular ve helaki hak eden bir toplum oluverdiler.”
  • Adem Uğur

    Onlar: Seni tenzih ederiz. Seni bırakıp da başka dostlar edinmek bize yaraşmaz; fakat sen onlara ve atalarına o kadar bol nimet verdin ki, sonunda (seni) anmayı unuttular ve helâki hak eden bir kavim oldular, derler.
  • Ahmed Hulusi

    (Tapındıkları nesneler) dediler ki: "Subhansın sen! Senin dûnundan velîler edinmek bizim için mümkün değil! Ne var ki, sen onları ve atalarını yararlandırınca, bedensel zevklere dalıp; nihayet, hakikat bilgisini hatırlamaz oldular! Sonunda mahvoldular!"
  • Ahmet Tekin

    Onlar:'Seni tenzih ederiz. Seni bırakıp, kulların durumundakilerden, dostlar koruyucular, otoriteler edinmek bize yakışmaz. Fakat sen, onlara ve atalarına o kadar nimet verdin ki, sonunda seni zikretmeyi, okunması ibadet olan övünç kaynağı Kurân’ı ve şeriatı unuttular. Helâkî hak eden bir kavim oldular.' derler.
  • Ahmet Varol

    Derler ki: 'Seni tenzih ederiz. Senden başka dostlar edinmemiz bize yaraşmaz. Ancak sen onları ve atalarını yararlandırdın, onlar da zikri [3] unuttular ve böylece helake uğrayan bir topluluk oldular.'
  • Ali Bulaç

    Derler ki: "Sen yücesin; senin dışında başka veliler edinmemiz bize yakışmaz, ancak onları ve atalarını sen meta verip yararlandırdın, öyle ki (senin) zikri(ni) unuttular ve böylece yıkıma uğrayan bir kavim oldular."
  • Ali Fikri Yavuz

    Putlar şöyle derler: “- Seni tenzih ederiz. Senden başka veliler edinmemiz bize lâyık olmaz (böyle iken, biz başkasına nasıl mabud olabiliriz?) Fakat sen onları ve atalarını zevk içine daldırdın, nihayet zikri (tevhidi ve sana ibadeti) unuttular ve helâke düşen bir kavim oldular.”
  • Bayraktar Bayraklı

    Sahte tanrılar der ki: “Senin şanın yücedir, senden başka dostlar edinmek bize yaraşmaz; fakat sen onlara ve atalarına o kadar bol nimet verdin ki, sonunda seni anmayı unuttular ve helâk olmayı hak eden bir topluluk oldular.”
  • Bekir Sadak

    Onlar: «Hasa; Seni birakip baska dostlar edinmek bize yarasmaz; fakat Sen onlara ve babalarina nimetler verdin de sonunda Seni anmayi unuttular ve helaki hak eden bir millet oldular» derler.
  • Celal Yıldırım

    Onlar (tapılan şeyler), «seni tenzîh ederiz, bize senden başka dostlar ve sahip edinmeler yakışmaz ; ne var ki ,sen onları ve babalarını nimetlerle zevke daldırdın, o kadar ki seni anmayı unuttular ve yok olmaya uğratılan bir millet oldular» derler.
  • Cemal Külünkoğlu

    Onlar şöyle cevap verirler: “Sınırsız kudret ve yüceliğinle seni tenzih ederiz! Senin dışında başka dostlar edinmek bize yakışmaz. Fakat sen onlara ve atalarına o kadar bol nimetler verdin ki; (onlar azıtıp) sonunda seni anmayı unuttular ve yok olmayı hak eden bir topluluk oldular.”
  • Diyanet İşleri (eski)

    Onlar: 'Haşa; Seni bırakıp başka dostlar edinmek bize yaraşmaz; fakat Sen onlara ve babalarına nimetler verdin de sonunda Seni anmayı unuttular ve helaki hak eden bir millet oldular' derler.
  • Diyanet Vakfi

    Onlar: Seni tenzih ederiz. Seni bırakıp da başka dostlar edinmek bize yaraşmaz; fakat sen onlara ve atalarına o kadar bol nimet verdin ki, sonunda (seni) anmayı unuttular ve helâki hak eden bir kavim oldular, derler.
  • Edip Yüksel

    'Sen yücesin, senin yanında kimseyi veliler kabul etmek bize yakışmaz. Fakat, sen onlara ve atalarına nimetler bağışladın. Nihayet, onlar mesajı unutup yozlaşan bir toplum oldular,' diye karşılık verdiler.
  • Elmalılı Hamdi Yazır

    Sübhansın, demişlerdir: Senden başka veliler ittihaz etmemiz (olunmamız ) bize yaraşır değildi ve lâkin sen onları ve atalarını zevka daldırdın, o kadar ki nihayet zikri unuttular ve helâke giden bir kavm oldular
  • Elmalılı (sadeleştirilmiş)

    onlar: «Seni tenzih ederiz, Senden başka dostlar edinmemiz bize yakışmazdı; fakat Sen, onları ve atalarını zevke daldırdın ki, zikri(ni) unuttular ve helaka giden bir topluluk oldular!» diyeceklerdir.
  • Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

    Onlar: «Sübhansın seni tenzih ederiz. Seni bırakıp da senden başka dostlar edinmek bize yaraşmaz; fakat sen onlara ve atalarına o kadar nimet verdin ki, sonunda seni anmayı unuttular ve helaki hak eden bir kavim oldular.» derler.
  • Fizilal-il Kuran

    Düzmece ilahlar derler ki; «Sen her türlü noksanlıktan münezzehsin! Senin dışında başka korucular ve dayanaklar edinmek bize yakışacak bir tutum değildir. Fakat sen onlara ve atalarına o kadar bol nimetler verdin ki; sonunda seni anmayı unutarak yok edilmeyi hakeden bir topluluk oldular.»
  • Gültekin Onan

    Derler ki: "Sen yücesin; senin dışında başka veliler edinmemiz bize yakışmaz, ancak onları ve atalarını sen meta verip yararlandırdın, öyle ki (senin ) zikri(ni) unuttular ve böylece yıkıma uğrayan bir kavim oldular."
  • Hasan Basri Çantay

    (görürsün ki) onlar (şöyle) demişlerdir: «Seni tenzîh ederiz. Seni bırakıb da başka velîler edinmemiz bize yakışmaz. Fakat (gerek) onları (n) ve (gerek) ataları (nın azâb müddetlerini) kendin uzatdın da nihayet zikri unutdular ve helak (e mahkûm) bir kavm oldular».
  • Hayrat Neşriyat

    (Onlar:) 'Seni tenzîh ederiz; senden başka dostlar edinmek bize yaraşmaz; fakat onlara ve babalarına birçok ni'metler verdin de sonunda (seni) anmayı unuttular ve helâk edilmeyi hak eden bir kavim oldular!' derler.
  • İbni Kesir

    Onlar da derler ki: Tenzih ederiz, Seni bırakır da başka dostlar edinmek bize yaraşmaz. Ama Sen, onlara ve babalarına nimetler verdin de, Seni anmayı unuttular ve helaki hak eden bir kavim oldular.
  • Kadri Çelik

    Derler ki: “Sen yücesin, senin dışında başka veliler edinmemiz bize yakışmaz. Fakat sen onlara ve babalarına nimetler verdin de sonunda (seni) anmayı unuttular ve yıkımı hak eden bir topluluk oldular.”
  • Muhammed Esed

    Onlar: "Sınırsız kudret ve yüceliğinle Seni tenzih ederiz!" diye cevap verecekler, "Senden başka dostlar, efendiler edinmek bize yakışmazdı! Fakat, (bunlara gelince) Sen bunlara ve babalarına dünya hayatının tadını çıkarmaları için fırsat verdin; öyle ki, onlar da sonunda (Seni) anmayı büsbütün unuttular; çünkü bunlar her türlü iyilikten yoksun kimselerdi".
  • Ömer Nasuhi Bilmen

    (O mabûd ittihaz edilenler de) derler ki: «Sen zât-ı ehâdiyetine layık olmayan şeylerden münezzehsin. Bizim için yaraşmaz ki, Sen'den başka velîler ittihaz edinelim. Fakat, onları ve babalarını nîmetlere nâil kıldın, tâ ki, zikri unuttular ve helâk olmuş bir kavim oldular.»
  • Ömer Öngüt

    Derler ki: “Seni tenzih ederiz, seni bırakıp da başka dostlar edinmek bize yaraşmaz. Sen onlara ve atalarına bol nimetler verdin, sonunda da seni anmayı unuttular ve helâkı hak olan bir topluluk olup çıktılar. ”
  • Şaban Piriş

    Onlar da derler ki: -Seni tenzih ederiz, senden başka veliler edinmek bize yaraşmaz. Fakat sen, onlara da babalarına da nimetler verdin. O derece ki zikri/kitabı önemsemediler de yok olmayı hak eden bir toplum oldular.
  • Suat Yıldırım

    Onlar şöyle cevap verirler: "Sübhansın! Yüceler Yücesisin! Senden başka dost edinmeyi düşünmek bize yaraşan şey değildir. Ne var ki Sen onları ve babalarını, nimetlerine mazhar edip ömür vererek yaşatınca onlar Sen’i anmayı unuttular ve helâke müstahak bir güruh haline geldiler."
  • Süleyman Ateş

    Derler ki: "Senin şânın yücedir, senden başka veliler edinmek bize yaraşmaz. Fakat sen onları ve atalarını ni'met verip yaşattın, (bolluk içinde dünyaya daldılar da seni) anmayı unuttular ve helâki hak eden bir topluluk oldular.
  • Tefhim-ul Kuran

    Derler ki: «Sen yücesin; senin dışında başka veliler edinmemiz bize yakışmaz, ancak onları ve atalarını sen meta verip yararlandırdın, öyle ki (senin) zikri(ni) unuttular ve böylece yıkıma uğrayan bir kavim oldular.»
  • Ümit Şimşek

    'Seni her türlü noksandan uzak tutarız,' derler. 'Senden başka veli edinmek bize yaraşmaz. Ancak Sen onları nimetlerinle nasiplendirdin; onlar da Seni anmayı unuttular ve helâk olmayı hak etmiş bir topluluk oldular.'
  • Yaşar Nuri Öztürk

    Derler ki: "Tespih ederiz seni; seni bırakıp da başka dostlar edinmek bize yaraşmazdı. Ama sen onları ve atalarını öylesine nimetlendirdin ki, zikiri/Kur'an'ı unuttular ve helâke giden bir topluluk oldular."

KuranAra.com hakkında

33 farklı kuran mealini aynı anda okumanızı ve kıyaslamanızı sağlar, Kuran ayetlerinin Arapçasını okunaklı şekilde sunar. Arapça okunuşlarını Türkçe seslendirme karşılığıyla birlikte görebilmenize yarar. Hepsinden önemlisi, Çok uzun çalışmalar sonucu özel olarak geliştirilmiş arama motoru ile; Tüm kuran meallerini ve arapça karşılıklarını doğru ve hızlı şekilde aramanızı sağlar.