إِنَّا أَرْسَلْنَاكَ بِالْحَقِّ بَشِيرًا وَنَذِيرًا وَإِن مِّنْ أُمَّةٍ إِلَّا خلَا فِيهَا نَذِيرٌ
innâ
muhakkak biz
erselnâ-ke
seni gönderdik
bi el hakkı
hak ile
beşîren
müjdeleyici
ve nezîren
ve nezir, uyarıcı
ve in
ve eğer
min
den
ummetin
bir ümmet
illâ
sadece, hariç, olmadan
halâ
gelip geçmiş olan
fîhâ
orada
nezîrun
nezir, uyarıcı