وَإِذْ يُرِيكُمُوهُمْ إِذِ الْتَقَيْتُمْ فِي أَعْيُنِكُمْ قَلِيلاً وَيُقَلِّلُكُمْ فِي أَعْيُنِهِمْ لِيَقْضِيَ اللّهُ أَمْرًا كَانَ مَفْعُولاً وَإِلَى اللّهِ تُرْجَعُ الأمُورُ
ve iz
ve olduğu zaman
yurîkumû-hum
onları size gösteriyor
iz iltekaytum
karşı karşıya geldiğiniz, karşılaştığınız zaman
fî a'yuni-kum
sizin gözlerinizde
kalîlen
az
ve yukallilu-kum
ve sizi azaltıyor
fî a'yuni-him
onların gözlerinde
li yakdıye
vuku bulması, olması için
allâhu
Allah
emren
emir, iş
kâne mef'ûlen
yapılması gerekli oldu, yapılacak olan
ve ilâllâhi (ve ilâ allâhi)
ve Allah'a
turceu
döndürülür
el umûru
işler, emirler