1. 15. Ayeti

فَمَا زَالَت تِّلْكَ دَعْوَاهُمْ حَتَّى جَعَلْنَاهُمْ حَصِيدًا خَامِدِينَ

  • fe mâ zâlet

    böylece bitmedi (devam etti)

  • tilke

    o, bu

  • da'vâ-hum

    onların davaları, duaları

  • hattâ

    oluncaya kadar

  • ceal-nâ

    kıldık, yaptık

  • hum

    onlar

  • hasîden

    hasat edilmiş (biçilmiş) ekinler

  • hâmidîne

    sönmüş hale gelmiş olanlar

ENBİYÂ suresi - 15. ayeti mealleri

  • Abdulbaki Gölpınarlı

    Onları kesilmiş bir ot, ateşi yanıp bitmiş bir kül yığını haline getirinciye dek sözleri, ancak budur işte.
  • Abdullah Parlıyan

    Bu mırıldanmaları sürüp giderken, biz onları biçilmiş ekin gibi yaptık, sönüp gittiler.
  • Adem Uğur

    Biz kendilerini, kuruyup biçilmiş ekine, sönmüş ateşe çevirinceye kadar bu feryatları sürüp gider.
  • Ahmed Hulusi

    Onların bu iddiaları sürüp gitti. . . Tâ ki biz onları biçilmiş ekin ve sönmüş ateşe döndürene kadar.
  • Ahmet Tekin

    Biz onları biçilmiş bir ekin ve sönen ocaklar haline getirinceye kadar, onların bu itirafları sürüp gider.
  • Ahmet Varol

    Bu haykırmaları biz onları biçilmiş ekin ve sönmüş kül yığını haline getirinceye kadar kesilmedi.
  • Ali Bulaç

    Onların bu yakınmaları, biz onları biçilmiş ekin, sönmüş ocak durumuna getirinceye kadar son bulmadı.
  • Ali Fikri Yavuz

    Biz, onları, sönmüş kül yığını olarak biçilmiş bir ekin haline getirinceye kadar, hep sözleri bu feryad olmuştur.
  • Bayraktar Bayraklı

    Biz, kendilerini kuruyup biçilmiş ekine, sönmüş ateş külüne çevirinceye kadar, bu feryatları sürüp gider.
  • Bekir Sadak

    Biz onlari bicilmis ot ve bir yigin kul haline getirinceye kadar haykirmalari devam etti.
  • Celal Yıldırım

    Onların biçilmiş ot, sönüp bir yığın kül haline gelinceye kadar hayıflanıp söylenmeleri böyle oldu.
  • Cemal Külünkoğlu

    Onların bu feryatları, biz onları biçilmiş ekin, sönmüş bir ateş (kül) haline getirinceye kadar devam etti.
  • Diyanet İşleri (eski)

    Biz onları biçilmiş ot ve bir yığın kül haline getirinceye kadar haykırmaları devam etti.
  • Diyanet Vakfi

    Biz kendilerini, kuruyup biçilmiş ekine, sönmüş ateşe çevirinceye kadar bu feryatları sürüp gider.
  • Edip Yüksel

    Onları biçip tüketinceye kadar bu yalvarışlarını tekrarlayıp duracaklar.
  • Elmalılı Hamdi Yazır

    Artık bütün davaları bu oldu kaldı, nihayet onları öyle yapdık ki biçildiler, söndüler
  • Elmalılı (sadeleştirilmiş)

    Artık olanca feryatları bu oldu kaldı. Neticede onları öyle yaptık ki, biçildiler, söndüler.
  • Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

    Biz, onları biçilmiş bir ekin ve bir yığın kül haline getirinceye kadar hep sözleri bu feryad olmuştur.
  • Fizilal-il Kuran

    Onlar böyle vahlanıp dururken biz kendilerini biçilmiş ekinler gibi cansız yere seriverdik.
  • Gültekin Onan

    Onların bu yakınmaları, biz onları biçilmiş ekin, sönmüş ocak durumuna getirinceye kadar son bulmadı.
  • Hasan Basri Çantay

    Nihayet biz onları biçilmiş bir ot, ocakları sönmüş (bir kül yığını) haaline getirinceye kadar dâima feryadları bu (söz) olmuşdur.
  • Hayrat Neşriyat

    Artık biz onları, biçilmiş (ekin) ve sönmüş (ateşe dönen) kimseler hâline getirinceye kadar, duâları bu (feryâd) olmakta devâm etti.
  • İbni Kesir

    Bu haykırmaları devam edip dururken Biz; onları, biçilmiş bir ot, sönmüş bir ocak haline getirdik.
  • Kadri Çelik

    Onların bu yakınmaları, biz onları biçilmiş ekin ve sönmüş ateş durumuna getirinceye kadar da son bulmadı.
  • Muhammed Esed

    Ve bu yakınmaları, Biz kendilerini biçilmiş bir tarlaya (ya da) bir kül yığınına çevirinceye kadar sürüp giderdi.
  • Ömer Nasuhi Bilmen

    Artık onların bütün çağırmaları, bundan başka olmadı. Tâ ki onları biçilmiş, sönmüş kimseler kıldık.
  • Ömer Öngüt

    Biz onları kuruyup biçilmiş ekin haline, sönmüş ateşe çevirinceye kadar bu haykırmaları sürüp gitti.
  • Şaban Piriş

    Bu haykırışları devam edip dururken, biz onları biçilmiş ekine, sönmüş ocağa çevirdik.
  • Suat Yıldırım

    Bu feryatları sürüp gitti. Nihayet onları öyle yaptık ki biçildiler, sönüp kül oldular...
  • Süleyman Ateş

    Bu mırıldanmaları sürüp giderken biz onları, biçilmiş (ekin gibi) yaptık, sönüp gittiler.
  • Tefhim-ul Kuran

    Onların bu yakınmaları, biz onları biçilmiş ekin, sönmüş ocak durumuna getirinceye kadar son bulmadı.
  • Ümit Şimşek

    Biz onları kökten biçip ocaklarını söndürünceye kadar böylece feryat edip durdular.
  • Yaşar Nuri Öztürk

    Bu davaları sürüp giderken biz onları kökten biçiverdik, sönüp silindiler.

KuranAra.com hakkında

33 farklı kuran mealini aynı anda okumanızı ve kıyaslamanızı sağlar, Kuran ayetlerinin Arapçasını okunaklı şekilde sunar. Arapça okunuşlarını Türkçe seslendirme karşılığıyla birlikte görebilmenize yarar. Hepsinden önemlisi, Çok uzun çalışmalar sonucu özel olarak geliştirilmiş arama motoru ile; Tüm kuran meallerini ve arapça karşılıklarını doğru ve hızlı şekilde aramanızı sağlar.