وَسَخَّرَ لَكُم مَّا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ جَمِيعًا مِّنْهُ إِنَّ فِي ذَلِكَ لَآيَاتٍ لَّقَوْمٍ يَتَفَكَّرُونَ
ve sahhare
ve musahhar kıldı, emre amade kıldı
lekum
sizin için, size
mâ
şey(ler)
fî es semâvâti
semalarda, göklerde
ve mâ
ve şey(ler)
fî el ardi
arzda, yerde
cemîan
hepsi
min-hu
ondan
inne
muhakkak
fî zâlike
bunda vardır
le
elbette, mutlaka
âyâtin
âyetler
li kavmin
bir kavim için
yetefekkerûne
tefekkür ederler