1. 46. Ayeti

الَّذِينَ يَظُنُّونَ أَنَّهُم مُّلاَقُو رَبِّهِمْ وَأَنَّهُمْ إِلَيْهِ رَاجِعُونَ

  • ellezîne

    o kimseler, onlar

  • yezunnûne

    bilirler, yakîn derecesinde inanırlar

  • enne-hum

    onların ..... olduğunu

  • mulâkû

    mülâki olma, kavuşma, ulaşma, karşılaşma

  • rabbi-him

    (onların) Rab'leri

  • ve enne-hum

    ve onların ..... olduğunu

  • ileyhi râciûne

    ona dönecek olanlar

BAKARA suresi - 46. ayeti mealleri

  • Abdulbaki Gölpınarlı

    Saygılılar, öyle kimselerdir ki Rablerine ulaşacaklarını iyiden iyiye umarlar, ona döneceklerini iyiden iyiye bilirler.
  • Abdullah Parlıyan

    Onlar ise sonunda Rablerine kavuşacaklarını ve O'na döneceklerini kesinlikle bilirler.
  • Adem Uğur

    Onlar, kesinlikle Rablerine kavuşacaklarını ve O'na döneceklerini düşünen ve bunu kabullenen kimselerdir.
  • Ahmed Hulusi

    O haşyet duyanlar, (nefslerinin Esmâ'sıyla hakikati olan) Rablerine (benliklerinin yokluğunu hissederek) ereceklerini düşünürler ve nitekim O'na dönerler!
  • Ahmet Tekin

    Allah’a saygılı olanlar, Rablerinin mükâfat ve lütfuna kavuşacaklarını; hesaplarının görülmesi ve hak ettiklerinin karşılığını almak için O’nun huzuruna varacaklarını düşünenler, inananlardır.
  • Ahmet Varol

    Onlar kendilerinin Allah'ın huzuruna çıkacaklarını ve O'na döneceklerini düşünürler.
  • Ali Bulaç

    Onlar, (mü'minler ise), şüphesiz, Rableriyle karşılaşacaklarını ve (yine) şüphesiz, O'na döneceklerini bilirler.
  • Ali Fikri Yavuz

    O saygı gösterip korkanlar, o kimselerdir ki, Rablerine kavuşacaklarını ve sonunda ona döneceklerini yakînen bilirler.
  • Bayraktar Bayraklı

    (45-46) Sabır ve dua ile Allah'tan yardım isteyin. Sabır ve dua, Rablerine kavuşacaklarını ve kesinlikle O'na döneceklerini bilen, gerçekten kalbi Allah sevgisinden dolayı ürperenlerin dışındakilere ağır gelir.[17]
  • Bekir Sadak

    (45-46) Sabir ve namazla Allah'a siginip yardim isteyin; Rablerine kavusacak ve Ona doneceklerini umanlar ve husu duyanlardan baskasina namaz elbette agir gelir.
  • Celal Yıldırım

    (45—46) Sabır ve namaz ile (Allah'tan) yardım isteyin. Gerçi bu, Allah'a kavuşacaklarına ve ancak O'na döneceklerine kesin bilgi (ve inanç) edinen saygılı kimselerden başkasına ağır ve sıkıcıdır.
  • Cemal Külünkoğlu

    (İnananlar) o kimselerdir ki, Rablerine kavuşacaklarını ve sonunda ona döneceklerini iyi bilirler (ve ona göre yaşarlar).
  • Diyanet İşleri (eski)

    (45-46) Sabır ve namazla Allah'a sığınıp yardım isteyin; Rablerine kavuşacaklarını ve Ona döneceklerini umanlar ve huşu duyanlardan başkasına namaz elbette ağır gelir.
  • Diyanet Vakfi

    Onlar, kesinlikle Rablerine kavuşacaklarını ve O'na döneceklerini düşünen ve bunu kabullenen kimselerdir.
  • Edip Yüksel

    Nitekim onlar, Rab'lerine kavuşacaklarına ve O'na döneceklerine inanırlar.
  • Elmalılı Hamdi Yazır

    onlar ki kendilerini hakikaten rablerine kavuşuyor ve hakikaten ona rücu ediyor sayarlar, böyle bir huşu ile kılarlar
  • Elmalılı (sadeleştirilmiş)

    Onlar ki, kendilerinin gerçekten Rablerine kavuşacaklarına ve ancak O'na döneceklerine inanırlar.
  • Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

    Onlar ki, Rablerine kavuşacaklarını ve gerçekten O'na döneceklerini bilirler.
  • Fizilal-il Kuran

    Onlar ki, Rabbleri ile buluşacaklarını, kesinlikle O'nun huzuruna döneceklerini bilirler.
  • Gültekin Onan

    Nitekim onlar rablerine kavuşacaklarını / rableriyle karşılaşacaklarını (mülaku) ve O'na döneceklerini (raciun) bilirler (yezunnune). (S.Ateş'in notu: İbn Mesud'un mushafında yezunnun yerine yalemun yazıldığından bu anlamı tercih ettik.)
  • Hasan Basri Çantay

    O (yüksek saygı göstere) nler ki onlar hakıykaten Rablerine kavuşucu ve hakıykaten ancak ona dönücü olduklarını bilirler (de namazlarını o vech ile kılarlar).
  • Hayrat Neşriyat

    Onlar ki, gerçekten kendilerinin Rablerine kavuşacak kimseler olduklarını ve gerçekten kendilerinin ancak O’na dönecek kimseler olduklarını sezerler (kat'î olarak îmân ederler).
  • İbni Kesir

    Onlar ki; Rablarına kavuşacaklarını, O'na döneceklerini kesinlikle bilirler.
  • Kadri Çelik

    Onlar, kesinlikle rablerini mülakat ediciler ve O'na dönücüler olduklarını bilenlerdir.
  • Muhammed Esed

    Onlar ise (sonunda) Rablerine kavuşacaklarını ve O'na döneceklerini kesinlikle bilirler.
  • Ömer Nasuhi Bilmen

    Hak'tan korkanlar, o zâtlardır ki Rablerine mülâki olacaklarını ve onun huzur-u manevîsine döneceklerini düşünüp teemmül ederler.
  • Ömer Öngüt

    Onlar ki Rablerine kavuşacaklarını ve O'na döneceklerini kesinlikle bilirler.
  • Şaban Piriş

    (45-46) Sabır ve namazla Allah’tan yardım isteyin. Rablerine kavuşacak ve O’na döneceklerini umanlar ve Allah’a gerçek bir saygı gösterenlerden başkasına namaz elbette ağır gelir.
  • Suat Yıldırım

    İçi saygı dolu olan bu müminler, Rab’lerine kavuşacaklarını ve O’na döneceklerini iyi bilirler.
  • Süleyman Ateş

    O(saygılı insa)nlar, Rablerine kavuşacaklarını (gözetir) ve gerçekten O'na döneceklerini bilirler.
  • Tefhim-ul Kuran

    Onlar, (mü'minler ise), hiç şüphesiz, Rableriyle karşılaşacaklarını ve (yine) hiç şüphesiz, O'na döneceklerini bilirler.
  • Ümit Şimşek

    Onlar, Rablerine kavuşacaklarına ve Ona döneceklerine inanan kimselerdir.
  • Yaşar Nuri Öztürk

    O ürperti duyanlar, Rablerine kavuşacaklarını düşünürler ve bilirler ki onlar, mutlaka O'na döneceklerdir.
  • Abdullah Aydın

    İçi saygı ile ürperenler, Rabblerine kavuşacaklarını ve O'na döneceklerini iyi bilirler.
  • Ahmet Davudoğlu

    Onlar öyle kimselerdir ki, Rabblerine kavuşacaklarını ve O'na döneceklerini bilirler.
  • Ali Arslan

    O huşû ile (Allah'a büyük saygı göstererek) ibadet edenler Rabblerine kavuşacaklarını ve O'na döneceklerini kesinlikle bilirler.
  • Arif Pamuk

    Onlar ki, Rablerine kavuşacaklarını (gözetir) ve gerçekten O'na döneceklerini bilirler.
  • Ayntabî Mehmet Efendi

    Ki onlar, Allahû Tealâ'yı göreceklerini, hesap ve ceza için haşrolunacaklarını yakînen bilirler.
  • Bahaeddin Sağlam

    Öyle huşû (huzur ve sükûn) duyanlar ki, Rabbleriyle karşılaşacaklarına ve kendilerinin Allah'a ait olup, O'na döneceklerine inanırlar.
  • Diyanet Vakfı (1993)

    Onlar, kesinlikle Rabblerine kavuşacaklarını ve O'na döneceklerini düşünen ve bunu kabullenen kimselerdir.
  • Hasan Tahsin Feyizli

    Onlar (huşû ehli) ki, mutlaka Rabb'lerine kavuşacaklarını ve ancak O'na döneceklerini bilirler (de namazlarını yüksünmeden kılarlar).
  • Hüseyin Atay, Yaşar Kutluay

    Rabblerine kavuşacak ve O'na döneceklerini umanlar...
  • Hüseyin Kaleli

    “(Onlar), şüphesiz Rablerine kavuşanlar olduklarını ve muhakkak onlar yalnız O'na dönenler olduklarını bilenlerdir.”
  • İsmail Mutlu, Şaban Döğen

    Onlar Rahmetine kavuşacaklarına ve O'nun huzuruna döneceklerine inanan kimselerdir.
  • Mustafa İslamoğlu

    Ama (Allah’a saygı duyanlar), Rablerine kavuşacaklarına ve sonunda O’na döneceklerine kesin gözüyle bakarlar.
  • Nedim Yılmaz

    Allah’a saygılı olanlar Rab’lerine kavuşacaklarına ve O’na döneceklerine kesin kes inanırlar.
  • Ömer Rıza Doğrul

    Bunlar (bu içi saygı ile ürperen kimseler) Rabblarına kavuşacaklarını ve O’na döneceklerini iyi bilirler.
  • Talat Koçyiğit

    Huşû duyanlar ise, Rabblarına mutlaka kavuşacaklarını ve O'na mutlaka döneceklerini bilirler.
  • Ziya Kazıcı, Necip Taylan

    Allah'tan korkan o kişiler, Rabblerine kavuşacaklarını ve O'na döneceklerini bilirler.
  • Bir Heyet

    İşte o kalbi Allah'a saygı ile ürperenler, kendilerinin herhalde Rablerine kavuşacaklarını ve O'na döneceklerini düşünen ve kabullenen kimselerdir.

KuranAra.com hakkında

33 farklı kuran mealini aynı anda okumanızı ve kıyaslamanızı sağlar, Kuran ayetlerinin Arapçasını okunaklı şekilde sunar. Arapça okunuşlarını Türkçe seslendirme karşılığıyla birlikte görebilmenize yarar. Hepsinden önemlisi, Çok uzun çalışmalar sonucu özel olarak geliştirilmiş arama motoru ile; Tüm kuran meallerini ve arapça karşılıklarını doğru ve hızlı şekilde aramanızı sağlar.