إِنَّ الصَّفَا وَالْمَرْوَةَ مِن شَعَآئِرِ اللّهِ فَمَنْ حَجَّ الْبَيْتَ أَوِ اعْتَمَرَ فَلاَ جُنَاحَ عَلَيْهِ أَن يَطَّوَّفَ بِهِمَا وَمَن تَطَوَّعَ خَيْرًا فَإِنَّ اللّهَ شَاكِرٌ عَلِيمٌ
inne
muhakkak, hiç şüphesiz
es safâ
Mekke'de Safa
ve
ve
el mervete
Mekke'de Merve
min
den
şeâirillâhi (şeâiri allâhi)
Allah'ın nişaneleri, alâmetleri, işaret ettiği yerler
fe
artık
men
kim
hacce
hac yaptı
el beyte
beyt, ev
ev
veya
ı'temera
ziyaret yaptı, umre yaptı, Beytullah'ı ziyaret etti
fe
o zaman, o taktirde
lâ cunâhâ
vebal yoktur, günah yoktur
aleyhi
ona, onun üzerine
en yettavvefe
tavaf etmek
bi-himâ
ikisini
ve men
ve kim
tetavvaa
tav'an, gönülden, nafile olarak (farz olmadığı halde) yapar
hayran
bir hayır
fe
o zaman, o taktirde
inne
muhakkak
allâhe
Allah
şâkirun
şakir, şükrün karşılığını mükâfat olarak veren
alîmun
hakkıyla bilen