1. Kuran
  2. BAKARA Suresi
  3. 156. Ayeti

الَّذِينَ إِذَا أَصَابَتْهُم مُّصِيبَةٌ قَالُواْ إِنَّا لِلّهِ وَإِنَّا إِلَيْهِ رَاجِعونَ

  • ellezîne

    o kimseler, onlar

  • izâ

    olduğu zaman

  • esâbet-hum

    onlara isabet etti

  • musîbetun

    bir musîbet

  • kâlû

    dediler

  • innâ

    muhakkak ki biz, hiç şüphesiz biz

  • lillâhi (li allâhi)

    Allah için, Allah'a ait

  • ve

    ve

  • innâ

    muhakkak ki biz

  • ileyhi

    ona

  • râciûne

    dönecek olanlar

BAKARA suresi - 156. ayeti mealleri

  • Abdulbaki Gölpınarlı

    O sabredenleri ki onlar, bir musîbete uğradılar mı biz Allah'ınız, gene de gerisin geriye ona döneceğiz derler.
  • Abdullah Parlıyan

    Ki onların başına bir sıkıntı ve hoşa gitmeyen bir şey geldiğinde: “Bizi var eden Allah'tır veya varlığımız Allah içindir, sonunda O'na dönecek ve hesaba çekileceğiz” derler.
  • Adem Uğur

    O sabredenler, kendilerine bir belâ geldiği zaman: Biz Allah'ın kullarıyız ve biz O'na döneceğiz, derler.
  • Ahmed Hulusi

    Onlar, kendilerine hoşlanmadıkları bir olay isâbet ettiğinde, "Biz Allâh (Esmâ'sının açığa çıkması) içiniz ve O'na dönücüyüz (sonuçta bu gerçeği yaşayacağız)" derler.
  • Ahmet Tekin

    Sabrederek mücadeleye devam edenler, başlarına bir musibet, bir belâ geldiği zaman:'Biz ilâhî kazaya rıza için yaratılmış kullarız. Sonunda yine Allah’ın huzuruna vararak hesaba çekileceğiz' diyenlerdir.
  • Ahmet Varol

    Onlar başlarına bir musibet geldiğinde: 'Şüphesiz biz Allah'a aidiz ve O'na döneceğiz' derler. [30]
  • Ali Bulaç

    Onlara bir musibet isabet ettiğinde, derler ki: "Biz Allah'a ait (kullar)ız ve şüphesiz O'na dönücüleriz."
  • Ali Fikri Yavuz

    Onlar, o kimselerdir ki, kendilerine bir belâ geldiği zaman teslimiyet göstererek: “-Biz Allah’ın kuluyuz ve (öldükten sonra da) yine ona döneceğiz” derler.
  • Bayraktar Bayraklı

    Sabredenler, kendilerine bir musibet geldiğinde, “Biz Allah'ın kuluyuz ve biz O'na döneceğiz” derler.
  • Bekir Sadak

    Onlara bir musibet geldiginde: «Biz Allah'iniz ve elbette O'na donecegiz» derler.
  • Celal Yıldırım

    Onlar ki kendilerine bir musibet dokunduğu zaman «Biz Allah'a aidiz ve sonunda O'na döndürüleceğiz» derler.
  • Cemal Külünkoğlu

    Onlar, başlarına bir musibet geldiğinde: “Biz ancak Allah için varız ve biz sonunda O'na döneceğiz.” derler.
  • Diyanet İşleri (eski)

    Onlara bir musibet geldiğinde: 'Biz Allah'ınız ve elbette O'na döneceğiz' derler.
  • Diyanet Vakfi

    O sabredenler, kendilerine bir belâ geldiği zaman: Biz Allah'ın kullarıyız ve biz O'na döneceğiz, derler.
  • Edip Yüksel

    Ki onlara bir musibet geldiğinde, 'Biz ALLAH'a aidiz ve O'na dönücüyüz,' derler
  • Elmalılı Hamdi Yazır

    ki başlarına bir musibet geldiği vakit «biz Allahınız ve nihayet ona döneceğiz» derler
  • Elmalılı (sadeleştirilmiş)

    ki başlarına bir bela geldiğinde: «Biz Allah'a aitiz ve sonunda O'na döneceğiz.» derler.
  • Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

    Onlar başlarına bir musibet geldiği zaman: «Biz Allah'a aidiz ve sonunda O'na döneceğiz.» derler.
  • Fizilal-il Kuran

    Ki onların başlarına bir musibet geldiğinde; «Biz Allah için varız ve yine O'na döneceğiz» derler.
  • Gültekin Onan

    Onlara bir musibet isabet ettiğinde, "Biz Tanrı'ya aidiz ve kuşkusuz O'na dönücüyüz" derler.
  • Hasan Basri Çantay

    Ki onlar kendilerine bir belâ geldiği zaman «Biz (dünyâda) Allanın (teslim olmuş kulları) yız ve biz (âhiretde de) ancak ona dönücüleriz» diyenlerdir.
  • Hayrat Neşriyat

    Onlar ki, kendilerine bir musîbet geldiği zaman: 'Muhakkak ki biz, Allah’a âidiz ve muhakkak ki biz, ancak O’na dönücüleriz!' derler.
  • İbni Kesir

    Ki onlara bir musibet geldiği zaman; biz Allah içiniz ve yine O'na döneceğiz, derler.
  • Kadri Çelik

    O kimseler ki kendilerine bir musibet geldiğinde, “Biz Allah'ınız ve elbette O'na dönücüleriz” derler.
  • Muhammed Esed

    Ki, onların başına bir musibet gelince, "Doğrusu biz Allah'a aidiz ve muhakkak O'na döneceğiz!" derler.
  • Ömer Nasuhi Bilmen

    Onlar ki, kendilerine bir musibet isabet ettiği zaman, «Biz Allah içiniz ve biz nihâyet ona döneceğiz,» derler.
  • Ömer Öngüt

    Onlara bir musibet geldiğinde: “Biz Allah içiniz ve elbette O'na döneceğiz. ” derler.
  • Şaban Piriş

    Onlar, bir musibete uğrayınca: -Biz, Allah’a aitiz ve elbette O’na döneceğiz derler.
  • Suat Yıldırım

    Sabırlılar o kimselerdir ki başlarına musîbet geldiğinde, "Biz Allah’a âidiz ve vakti geldiğinde elbette O’na döneceğiz" derler.
  • Süleyman Ateş

    Ki onlara bir belâ eriştiği zaman: "Biz Allâh içiniz ve biz O'na döneceğiz," derler.
  • Tefhim-ul Kuran

    Onlara bir musibet isabet ettiğinde, derler ki; «Biz Allah'a ait (kullar) ız ve şüphesiz O'na dönücüleriz.»
  • Ümit Şimşek

    Onlar, başlarına bir musibet geldiğinde, 'Biz zaten Allah'ınız, yine Ona döneceğiz' derler.
  • Yaşar Nuri Öztürk

    Onlara bir ıstırap gelip çattığında şöyle derler: "Biz Allah içiniz ve sonunda O'na dönüp gideceğiz."
  • Abdullah Aydın

    O sabırlı kimseler ki, bir musibete uğradıklarında: “Biz Allah'ın kuluyuz ve (öldükten sonra) yine O'na döneceğiz.” derler.
  • Ahmet Davudoğlu

    Ki onlar başlarına bir belâ geldiği zaman: “Biz Allah'ın (dünyada takdirine teslim olmuş kulları)yız ve biz (ahirette de) yine O'na döneceğiz.” derler.
  • Ali Arslan

    (O sabredenler) ki, kendilerine bir felâket isabet ettiğinde: “Biz Allah'danız ve şüphesiz ki O'na döneceğiz.” derler.
  • Arif Pamuk

    O sabredenler, kendilerine bir bela geldiği zaman: "Biz Allah'ın kullarıyız ve O'na döneceğiz." derler.
  • Ayntabî Mehmet Efendi

    Onlar ki, bir musîbete uğradıkları vakit: “İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râci'ûn (Biz Allah'ın kullarıyız, ancak O'na döneriz, musîbetlerine râzıyız).” derler.
  • Bahaeddin Sağlam

    Öyle sabredenler ki, bir musibet başlarına geldiğinde: “Biz Allah'ın malıyız ve O'na döneceğiz.” derler.
  • Diyanet Vakfı (1993)

    O sabredenler kendilerine bir bela geldiği zaman: “Biz Allah'ın kullarıyız ve biz O'na döneceğiz.” derler.
  • Hasan Tahsin Feyizli

    Ki onlar, kendilerine bir belâ geldiği zaman ancak: “Biz Allah için (teslim olmuş kullar)ız ve elbette (yine) biz, ancak O'na döneceğiz.” derler.
  • Hüseyin Atay, Yaşar Kutluay

    Onlara bir musibet geldiğinde: “Biz Allah'ınız ve elbette O'na döneceğiz.” derler.
  • Hüseyin Kaleli

    “Kendilerine bir musîbet geldiği zaman: “Muhakkak biz Allâh’ın (kullarıyız) ve şüphesiz biz ancak ona dönücüleriz” diyenler.”
  • İsmail Mutlu, Şaban Döğen

    O sabredenler ki, başlarına bir musibet geldiğinde "Biz Allah'ın kullarıyız; sonunda yine O'na döneceğiz" derler.
  • Mustafa İslamoğlu

    Onlar bir musibete uğradıklarında: “Doğrusu biz Allah’a aidiz ve sonunda yine O’na döneceğiz” derler.
  • Nedim Yılmaz

    O sabredenler, başlarına bir musibet gelince: “Biz Allah’a aidiz ve kesinlikle yalnız O’na döneceğiz” derler.
  • Ömer Rıza Doğrul

    Onlar ki bir musibete uğradıkları zaman: “Biz Allah’ınız (O’nun için yaşıyoruz) ve Allah’a dönücüyüz” derler.
  • Talat Koçyiğit

    Nitekim bunlar, kendilerine bir musîbet geldiği zaman: “Biz Allah'a aidiz ve elbette O'na döneceğiz.” derler.
  • Ziya Kazıcı, Necip Taylan

    Öyle sabredenler ki, kendilerine bir bela geldiğinde: “Biz Allah'ın (teslim olmuş kulları)yız. Ve biz (ahirette de) ancak O'na dönücüleriz.” derler.
  • Bir Heyet

    İşte o sabredenler, kendilerine bir bela geldiği zaman: “Biz Allah için varız, ve biz sonunda O'na döneceğiz.” derler.

KuranAra.com hakkında

33 farklı kuran mealini aynı anda okumanızı ve kıyaslamanızı sağlar, Kuran ayetlerinin Arapçasını okunaklı şekilde sunar. Arapça okunuşlarını Türkçe seslendirme karşılığıyla birlikte görebilmenize yarar. Hepsinden önemlisi, Çok uzun çalışmalar sonucu özel olarak geliştirilmiş arama motoru ile; Tüm kuran meallerini ve arapça karşılıklarını doğru ve hızlı şekilde aramanızı sağlar.