إِنَّ الدِّينَ عِندَ اللّهِ الإِسْلاَمُ وَمَا اخْتَلَفَ الَّذِينَ أُوْتُواْ الْكِتَابَ إِلاَّ مِن بَعْدِ مَا جَاءهُمُ الْعِلْمُ بَغْيًا بَيْنَهُمْ وَمَن يَكْفُرْ بِآيَاتِ اللّهِ فَإِنَّ اللّهِ سَرِيعُ الْحِسَابِ
inne ed dîne
muhakkak ki dîn
inde âllâhi
Allah'ın indinde, katında
el islâmu
İslâm
ve ma ihtelefe
ve ihtilâfa düştükleri şey
ellezîne
onlar
ûtû el kitâbe
kitap verilenler
illâ min ba'di
ancak, ...dan, sonra
mâ câe-hum
onlara gelen şey
el ılmu
ilim, bilgi
bagyen
hased, fesad
beyne-hum
kendi aralarında
ve men
ve kimse, kim
yekfur
örter, inkâr eder, küfre düşer
bi âyâti allâhi
Allah'ın âyetlerini
fe inne allâhe
o zaman, muhakkak ki Allah
serîu el hısâbı
hesabı seri (çabuk) gören