سَنُلْقِي فِي قُلُوبِ الَّذِينَ كَفَرُواْ الرُّعْبَ بِمَا أَشْرَكُواْ بِاللّهِ مَا لَمْ يُنَزِّلْ بِهِ سُلْطَانًا وَمَأْوَاهُمُ النَّارُ وَبِئْسَ مَثْوَى الظَّالِمِينَ
se nulkî
biz salacağız (vereceğiz)
fî kulûbi
kalplerine
ellezîne keferû
inkâr edenler, kâfirler
er ru'be
korku
bi-mâ eşrakû
ortak koşmaları sebebiyle
bi allâhi
Allah'a
mâ lem yunezzil bi-hî
indirmediği bir şey
sultânen
sultân, delil
ve me'vâ-humu
ve onların sığınağı, barınağı
en nâru
ateş
ve bi'se
ve ne kötü
mesve
kalınan yer
ez zâlimîne
zalimler