وَسِيقَ الَّذِينَ اتَّقَوْا رَبَّهُمْ إِلَى الْجَنَّةِ زُمَرًا حَتَّى إِذَا جَاؤُوهَا وَفُتِحَتْ أَبْوَابُهَا وَقَالَ لَهُمْ خَزَنَتُهَا سَلَامٌ عَلَيْكُمْ طِبْتُمْ فَادْخُلُوهَا خَالِدِينَ
vesîka
sevkedildi
ellezîne
onlar
ittekav
takva sahibi oldular
rabbe-hum
onların Rabbi
ilâ el cenneti
cennete
zumeran
zümre, zümre
hattâ
hatta, olunca
izâ câû-hâ
ona geldikleri zaman
ve futihat
ve açıldı
ebvâbu-hâ
onun kapıları
ve kâle
ve dedi
lehum
onlara
hazenetu-hâ
onun bekçileri
selâmun
selâm
aleykum
sizin üzerinize, size
tıbtum
siz temize çıktınız, aklandınız
fedhulû-hâ (fe udhulû-hâ)
öyleyse ona girin
hâlidîne
ebedî olarak, ebediyyen