قُلِ اللَّهُمَّ فَاطِرَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ عَالِمَ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ أَنتَ تَحْكُمُ بَيْنَ عِبَادِكَ فِي مَا كَانُوا فِيهِ يَخْتَلِفُونَ
kul
de, söyle
allâhumme
Allah'ım
fâtıre
yaratan
es semâvâti
semalar, gökler
ve el ardı
ve yeryüzü, arz, yer
âlime
bilen
el gaybi
gayb, görünmeyen
ve eş şehâdeti
ve görünen
ente
sen
tahkumu
hükmedersin
beyne
arasında
ıbâdi-ke
(senin) kulların
fîmâ
o şeyde
kânû
idiler, oldular
fîhi
onda, hakkında
yahtelifûne
ihtilâf ederler