وَجَعَلَهَا كَلِمَةً بَاقِيَةً فِي عَقِبِهِ لَعَلَّهُمْ يَرْجِعُونَ
ve ceale-hâ
ve onu kıldı
kelimeten
bir kelime
bâkiyeten
bâki, kalıcı olarak, kalıcı
fî
içinde
akibi-hi
onun akıbeti, ondan sonrakiler, zürriyeti
lealle-hum
umulur ki böylece onlar
yerciûne
dönerler