وَجَعَلُوا الْمَلَائِكَةَ الَّذِينَ هُمْ عِبَادُ الرَّحْمَنِ إِنَاثًا أَشَهِدُوا خَلْقَهُمْ سَتُكْتَبُ شَهَادَتُهُمْ وَيُسْأَلُونَ
ve cealû
ve kıldılar, yaptılar
el melâikete
melekler
ellezîne
ki onlar
hum
onlar
ibâdu
kullar
er rahmâni
Rahmân
inâsen
dişiler
e
mi
şehidû
şahit oldular
halka-hum
onlari yarattı
se-tuktebu
yazılacak
şehâdetu-hum
onların şehadetleri, şahitlikleri
ve yus'elûne
ve sorulacaklar, sorgulanacaklar