قَالَ تَزْرَعُونَ سَبْعَ سِنِينَ دَأَبًا فَمَا حَصَدتُّمْ فَذَرُوهُ فِي سُنبُلِهِ إِلاَّ قَلِيلاً مِّمَّا تَأْكُلُونَ
kâle
dedi
tezreûne
ekin ekersiniz
seb'a
yedi (7)
sinîne
seneler
de'eben
âdetiniz üzere, devam ederek, eskisi gibi
fe
böylece
mâ hasadtum
hasat ettiğiniz, biçtiğiniz şeyleri
fe zerû-hu
sonra onu (onları) bırakın
fî sunbuli-hi
kendi başağında
illâ
hariç
kalîlen
az
mimmâ (min mâ)
şey(ler)den
te'kulûne (min mâ te'kulûne)
yiyorsunuz : (yediğiniz şeylerden)